Bu yazımda sizlerle probiyotiklerin faydaları / yararları hakkında konuşacağım. Ancak probiyotiklerin faydaları konusuna geçmeden önce aşağıda belirttiğim hususları lütfen dikkate almayı unutmayınız.
Birincisi; çoğu durumda, hangi probiyotiklerin yararlı olup hangilerinin olmadığını hala bilmiyoruz. Ayrıca insanların ne kadar probiyotik alması gerektiğini ya da en çok kimin fayda göreceğini de bilmiyoruz. Üzerinde en çok çalışılan durumlar için bile, araştırmacılar hala bu soruların cevaplarını bulmak için çalışmaktadırlar.
İkincisi; probiyotiklerin faydaları / yararları suşa ve doza özgüdür. Yani, probiyotikler suş düzeyinde farklılık gösterdiğinden bir probiyotikten elde edilen sonuçlar piyasada bulunan tüm probiyotik ürünlere uyarlanamaz.
Gelelim esas konumuza yani probiyotiklerin faydaları hakkında güvenilir kaynakların ne söylediğine. Bu bölüme en çok güvendiğim kaynaklardan biri olan World Gastroenterology Organisation (WGO)’ın 2023 yılında yayınladığı Global Kılavuz ile başlıyorum. Kılavuzun probiyotikler ve prebiyotikler açısından değerli bilgiler içerdiğini söyleyebilirim. Kılavuzda probiyotiklerin klinikte kullanımı hakkında aşağıdaki bölümlere yer verilmektedir:
Kolorektal kanserin önlenmesi
Kolorektal kanserin gelişiminde diyetin etkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, probiyotikler ve prebiyotiklerin hayvan çalışmalarında kolorektal kanserle ilgili bazı biyolojik göstergeleri olumlu yönde etkilediği kanıtlanmıştır. Ancak, insanlarda bu besin takviyelerinin kolorektal kanserin önlenmesine yardımcı olduğuna dair henüz yeterli bilimsel veri bulunmamaktadır.
İshal tedavisi ve önlenmesi
Akut ishal tedavisi
Bazı probiyotik türlerinin, çocuklarda görülen akut enfeksiyöz ishalin süresini ve şiddetini azaltmada etkili olduğu bilinmektedir. Oral yolla alınan probiyotikler, ishalin süresini yaklaşık 1 gün kısaltarak hızlı bir iyileşme sağlamaktadır. Kontrollü klinik çalışmalar üzerine yapılan çeşitli meta-analizler, probiyotiklerin güvenli ve etkili bir tedavi yöntemi olabileceğini göstermektedir.
Akut ishalin önlenmesi
Çocuk ve yetişkinlerde ishalin önlenmesinde, bazı probiyotiklerin belirli durumlarda etkili olabileceğine dair kanıtlar bulunmaktadır. Yalnızca büyük ve yanlılık riski düşük çalışmaların değerlendirildiği bir Cochrane meta-analizine göre, probiyotiklerin 48 saat veya daha uzun süren ishal üzerinde büyük bir fark yaratmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, probiyotiklerin erken dönemde kullanılması gerekebilir.
Antibiyotik kullanımı ile ilişkili ishalin önlenmesi
Antibiyotik kullanımıyla ilişkili ishalin önlenmesinde, hem çocuklar hem de yetişkinler için probiyotiklerin etkili olduğuna dair kanıtlar mevcuttur. Yapılan meta-analizler, probiyotiklerin çocuklarda, yetişkinlerde ve yaşlılarda antibiyotik kaynaklı ishalin önlenmesinde orta düzeyde bir etki sağlayabileceğini göstermektedir.
C.difficile kaynaklı ishalin önlenmesi
2017 yılında yapılan bir meta-analiz, probiyotiklerin antibiyotik tedavisi gören hastalarda C. difficile kaynaklı ishalin önlenmesinde etkili olduğunu orta düzeyde bir güvenle belirtmiştir. Bağışıklığı baskılanmamış veya ciddi şekilde zayıf olmayan hastalarda probiyotik kullanımı güvenli görünmektedir. Yazarlar, daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurgulamakla birlikte, C. difficile ishal riski yüksek olan hastaların probiyotiklerin olası yarar ve zararları konusunda bilgilendirilmesinin faydalı olacağını belirtmişlerdir.
Radyasyon kaynaklı ishalin önlenmesi
Bağırsak mikrobiyotası, bağırsak bariyer fonksiyonunu güçlendirme, bağışıklık sistemini destekleme ve bağırsak onarım mekanizmalarını teşvik etme yoluyla radyasyon kaynaklı ishalde önemli bir rol oynayabilir. 2013 yılında yapılan bir meta-analiz, probiyotiklerin radyasyon kaynaklı ishalin önlenmesinde ve muhtemelen tedavisinde faydalı olabileceğini göstermiştir.
Helicobacter pylori enfeksiyonunun tedavisi
2022 Maastricht VI/Florence Konsensus Raporu’na göre, bazı probiyotikler H. pylori tedavisinde kullanılan ilaçların neden olduğu gastrointestinal yan etkileri azaltmada etkili olabilir ve bu nedenle tedavi sürecine olumlu katkı sağlar. Ancak, kanıtların kalitesi zayıf olup, öneri derecesi orta seviyededir. Tek başına probiyotik kullanımı, antibiyotik tedavisi olmadan H. pylori’yi yok etmede etkili değildir. Probiyotikler, doğrudan H. pylori’ye karşı değil, tedaviye bağlı yan etkileri azaltarak eradikasyon oranını artırabilir.
Hepatik ensefalopatinin önlenmesi ve tedavisi
Hepatik ensefalopatinin önlenmesi ve tedavisinde laktüloz gibi prebiyotikler yaygın olarak kullanılmaktadır. Bir probiyotik karışımı üzerine yapılan çalışmalar, minimal hepatik ensefalopatiyi tersine çevirebileceğini öne sürmektedir. 2017 yılında yapılan bir Cochrane meta-analizi, probiyotiklerin hepatik ensefalopati üzerindeki faydalarına dair üç çalışmanın düşük kaliteli kanıt sunduğunu belirtmiştir. Mortalite oranında bir fark gözlemlenmemekle birlikte, probiyotiklerin iyileşmeyi, yaşam kalitesini ve plazma amonyak seviyelerini iyileştirebileceği sonucuna varılmıştır.
Bağışıklık yanıtı
Bazı probiyotik türlerinin bağışıklık yanıtını güçlendirmede faydalı olabileceğine dair kanıtlar bulunmaktadır. Akut enfeksiyöz hastalıkların (çocuklarda hastane kaynaklı ishal, kış aylarında grip vakaları) önlenmesine yönelik çalışmalar ile aşılara karşı antikor yanıtlarını inceleyen araştırmalar, bağışıklık tepkisinin güçlendiğine işaret eden sonuçlar elde etmiştir.
İnflamatuvar bağırsak hastalığı (IBD)
Pouchitis
Pouchitis (Pouchit) hastalığında, probiyotik karışımlarının ilk alevlenmeleri önleme ve antibiyotik tedavisinden sonra hastalığın tekrarlama riskini azaltma konusunda olumlu etkileri olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Hafif seyreden pouchit vakalarında veya hastalık remisyonda olsa bile bakım tedavisi olarak yetişkinlerde ve çocuklarda probiyotik kullanımı önerilmektedir.
Ülseratif kolit
Ülseratif kolit (ÜK) hastalığında, bazı probiyotiklerin güvenli ve geleneksel tedavilere eşdeğer şekilde hastalığın belirtilerini azalttığı ve hastalığın daha iyi kontrol altına alınmasına yardımcı olduğu gösterilmiştir. Ancak, bir 2020 Cochrane meta-analizi, hafif ila orta dereceli ülseratif kolitte hastalığın tamamen iyileşmesi konusunda kanıtların düşük güvenilirlikte olduğunu ve probiyotiklerin daha şiddetli hastalıklarda etkili olduğuna dair kanıt bulunmadığını sonucuna varmıştır.
Crohn Hastalığı
Crohn hastalığında yapılan çalışmalar, probiyotiklerin hastalığın belirtilerinin azalması veya hastalığın tamamen iyileşmesi konusunda etkili olduğuna dair yeterli kanıt bulunmadığını göstermiştir.
İrritabl bağırsak sendromu
İrritabl bağırsak sendromu (İBS) hastalarında, probiyotik tedavileri sonucunda karın şişkinliği ve gaz oluşumunda azalma, yayınlanan çalışmalarda tutarlı bir bulgu olarak ortaya çıkmaktadır; bazı suşlar ağrıyı hafifletebilir ve genel rahatlama sağlayabilir. Literatür, belirli probiyotiklerin semptomları hafifletebileceğini ve prebiyotiklerin fonksiyonel karın ağrısı olan kişilerin yaşam kalitesini artırabileceğini düşündürmektedir.
Kolik
L. reuteri DSM17938 ve B. animalis ssp. lactis BB12 suşlarının, kolikli emzirilen bebeklerde ağlama süresini azalttığı gösterilmiştir.
Laktoz malabsorpsiyonu
Laktoz malabsorpsiyonu olan kişilerde, Streptococcus thermophilus ve Lactobacillus delbrueckii subsp. bulgaricus suşlarının laktoz sindirimini artırdığı ve laktoz intoleransı ile ilişkili semptomları azalttığı gösterilmiştir. Bu, canlı kültür içeren yoğurt tüketen bireylerle yapılan bir dizi kontrollü çalışmada doğrulanmıştır.
Nekrotizan enterokolit
Probiyotik takviyesi, erken doğan yenidoğanlarda nekrotizan enterokolit riskini azaltır. Randomize kontrollü çalışmaların meta-analizleri de probiyotikle tedavi edilen gruplarda ölüm riskinin azaldığını göstermiştir ancak test edilen tüm probiyotik preparatları etkili değildir.
Alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığı
Bazı probiyotiklerin steatohepatiti hafifletmek için bir tedavi seçeneği olarak faydası, yetişkinlerde ve çocuklarda yapılan bir dizi randomize klinik çalışma ile kanıtlanmıştır. Uzun vadeli faydaları doğrulamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.
Sistemik enfeksiyonların önlenmesi
Yoğun bakım ünitelerindeki kritik yetişkin hastalarda probiyotik veya sinbiyotik kullanımını destekleyen yeterli kanıt bulunmamaktadır.
Yazmın ikinci kısmında gelin hep birlikte National Institutes of Health (NIH)’in probiyotiklerin faydaları ile ilgili resmi websitesinde yer alan bilgilere.
Obezite
Sonuçlar, probiyotiklerin vücut ağırlığı ve obezite üzerindeki etkilerinin probiyotik suşu, dozu ve süresinin yanı sıra kullanıcının yaşı, cinsiyeti ve başlangıçtaki vücut ağırlığı gibi belirli özellikleri de dahil olmak üzere çeşitli faktörlere bağlı olabileceğini göstermektedir. Probiyotiklerin insanlarda vücut yağı, vücut ağırlığı ve obezite üzerindeki potansiyel etkilerini anlamak için ek araştırmalara ihtiyaç vardır.
Hiperkolesterolemi
Genel olarak araştırmalar, Lactobacillus acidophilus, Lactobacillus acidophilus ve Bifidobacterium lactis karışımı veya Lactobacillus plantarum içeren probiyotiklerin yanı sıra birden fazla probiyotik türünün birlikte kullanılmasının toplam ve LDL kolesterol seviyelerini azaltabileceğini göstermektedir. Ancak, bu bulguları doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
İrritabl bağırsak sendromu (IBS)
Mevcut kanıtlar probiyotiklerin İBS’nin bazı semptomlarını azaltabileceğini göstermektedir. Bununla birlikte, probiyotiklerle etkili bir şekilde tedavi edilebilecek IBS tipinin (baskın ishal veya kabızlık gibi) yanı sıra gerekli spesifik suş, doz ve tedavi süresini doğrulamak için ek yüksek kaliteli klinik çalışmalara ihtiyaç vardır.
İnflamatuvar bağırsak hastalığı (IBH)
Probiyotiklerin hangi IBD hastalarına fayda sağladığını ve hangi probiyotik suşlarının en etkili olduğunu belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Antibiyotik ilişkili ishal (AAD)
Genel olarak, mevcut kanıtlar, ilk antibiyotik dozundan sonraki 2 gün içinde LGG veya Saccharomyces boulardii ile probiyotik tedavisine başlamanın 18 ila 64 yaş arası çocuklarda ve yetişkinlerde AAD riskini azaltmaya yardımcı olduğunu, ancak yaşlı yetişkinlerde olmadığını göstermektedir. Birden fazla probiyotik suşu kullanıldığında faydaların daha fazla olduğunu gösteren bir kanıt yoktur.
Pediatrik akut enfeksiyöz ishal
Avrupa Pediatrik Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Derneği, en az iki yeterli ve iyi kontrol edilmiş çalışmaya dayanarak, LGG (genellikle günde ≥10^10 CFU, 5–7 gün) ve Saccharomyces boulardii’yi (genellikle günde 250–750 mg [10^9–10^10 CFU], 5–7 gün) akut enfeksiyöz ishal yönetiminde rehidrasyon tedavisi ile ek olarak kullanılmasını desteklemiştir. Ancak, son çalışmalar, gelişmiş ülkelerdeki acil servislerde probiyotiklerin etkili olmayabileceğini ve bu bölgelerde akut enfeksiyöz ishallerin genellikle kendiliğinden iyileştiğini ve sadece rehidrasyon tedavisi gerektirdiğini önermektedir. Bu nedenle, probiyotik takviyelerinin akut viral ishalin yönetimindeki mali etkinliği hakkında fikir birliği bulunmamaktadır.
Atopik dermatit
Genel olarak, mevcut kanıtlar probiyotik kullanımının atopik dermatit gelişme riskini azaltabileceğini ve atopik dermatit skorlarında önemli düşüşlere yol açabileceğini göstermektedir. Ancak bu ürünler sadece sınırlı bir rahatlama sağlayabilir. Ayrıca, probiyotiklerin etkileri kullanılan suşa, uygulama zamanına ve hastanın yaşına göre değişmektedir, bu nedenle önerilerde bulunmak zordur.
Sonuç olaran yazının sonunda sizlerinde anlayacağı üzere, probiyotiklerin faydaları konusunun netliği birçok değişkene bağlıdır. Bir bireyse fayda görülen bir probiyotik ürünün sizde de aynı etkiyi yapması zorunluluğu olmamakla birlikte yazının en başında belirttiğim parametrelerinde önemini unutmayınız. Probiyotik’lerden maksimum yarar sağlamak için lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Referanslar
World Gastroenterology Organisation. Probiotics and Prebiotics (2023). Retrieved from WGO Guidelines on Probiotics and Prebiotics
Office of Dietary Supplements. (2023). Probiotics. National Institutes of Health. Retrieved from https://ods.od.nih.gov/factsheets/Probiotics-HealthProfessional/#h16